24.2.10

Pegasus Hava Yolları


İstikamet Köln

19 Şubat 2010 - Cuma akşamı masum bir şekilde arabamla evden ayrıldım, Sabiha Gökçen Havalimanı'na doğru yola çıktım.

Amaç Pegasus Hava Yolları ile İstanbul'dan Köln'e ulaşmak.

Cuma trafiği de eklenince üç saatte Sabiha Gökçen'e vardım. Normal insanlar gibi otopark yazan tabelaya doğru ilerledim. Arabadan inip otoparkçıya sordum, ücretsiz otopark nerede?

Yanıt: "Yok öyle bir şey."

"He, pardon. Pegasus Hava Yolları'nın otoparkı nerede?"

"Havaalanının dışına çık polislere sor."

Kelimesine dokunmadan "diyalog" budur.

...

Uzun uğraşlar sonunda Pegasus Hava Yolları'nın "bedava" otoparkını buldum, parkettim. Yine Pegasus Hava Yolları'nın servisiyle havalanına vardım.

Sabiha Gökçen'de polis şefkati

Güvenlik kontrolünü beklerken sanırım Almancı bir yolcuyla güvenlikçi kadın polis atışmaya başladı. Konu özet olarak şu: Adam çocuğuna oyuncak araba almış. Kadın polis çalıştırır mısınız, dedi. Adam pili yok çalıştıramam, pil varsa siz çalıştırın deyince kadın patladı, bağırmaya başladı: "Nasıl çalıştıramazsınız, siz bana ne yapacağımı söyleyemezsiniz" diye...

Kadın polisin söyledikleri gayet kibardı, sizli bizliydi ama uçakta başıma gelen olayda olduğu gibi, tonlama bambaşkaydı. Sanki yolcu çoban köpeği, karşısındaki arkadaş da ona eğitimini veren sahibi derdiniz, kişileri ve olayı görmeseniz.

Ben de kendime kendime tonlama yaptım, Al Pacino'nun Scarface tonlamasıyla "okay okay, they gonna fuck me all over here, get me out of that place" dedim içimden, girdim içeri.

(Ayrıntılı bilgi için: http://www.youtube.com/watch?v=22R5chUtZTU )

...

Pegasus Hava Yolları'nın check-in'ini tamamladım. Saatinde, dikkat edin saatinde diyorum, uçağa alındık... Uyudum. Diğer yolculardan öğrendim ki, 25 dakika geç kalkmışız.

"Olsun" dedim.

...

Yemek, içecek servisi başladı. Yemekler 10 EUR, içecekler 2 EUR, 3 EUR, Allah ne verdiyse. Anladığım kadarıyla Pegasus Hava Yolları 50 milyon dolarlık uçaktan ucuz bilet satarak ettiği zararı bu yemek paralarıyla kurtaracak.

Ona da "olsun" dedim, amaç Köln'e varmak.

Cemal Bey, bi' s.ktirir gider misiniz?

Buraya kadar alçak gerilimle süren yolculuğum daha alçak bir gerilimle devam etti....

Tarkan gibi benim de "çişim geldi". Pilot tarafındaki perde kapalıydı, açıp tuvalete kafamı uzattım. Anladığım kadarıyla perde kapalı olunca açmak "strictly prohibited"mış, yani çok çok yasakmış...

Ne yazık ki bunu yazıyla belirtmemişler. Denize, çöle, ormana inersek ne yapacağımızı detaylı anlatan, önce kendimize, sonra çocuğumuza oksijen maskesini takmamızı öğütleyen anonsta da söylenmiyor. Ancak burası Türkiye, "yassah"...

İsviçre'de 111 EUR'ya gidiş dönüş kayak keyfi sunan Pegasus Hava Yolları'nın genç hostesi bu vesileyle bana sağlam bir kaydı. Kayak keyfine İsviçre'de değil, Köln yolunda varmış oldum...


Defalarca denesem de, Pegasus Hava Yolları'nın 1 x 5 cm boyunda yazmayı uygun gördüğü isimlikten adını okuyamadığım uzun boylu, saçları boya sarışını, Swatch Skin saati olan hostes hanım kız "beyefendi perdeyi kapatır mısınız lütfen" dedi.

Buraya kadar da "olsun" diyebilirim aslında ama, kadının tonlamayı "beyefendi kapıyı kapatıp bi' s.ktirir gider misiniz?" biçiminde yapması beni biraz bozdu.

İçip acil çıkış kapısını açmaya çalışan sarhoş yolculara bile insan gibi davranıldığı havacılık dünyasında böyle bir hostes, böyle bir havayolu nasıl varolabiliyor, çok şaşırdım...

Hayır, orada hemen kalkıp Captain Pilot'a anlatayım hostes'iniz beni iki lafla yerin dibine soktu, söz yarası açtı diyeyim... Ama korktum adam "beğenmiyorsan faytona bin lan dallama" diye girecek konuya, "müdür bu, buna konuş" diye levyeyi uzatacak elime...

...

Uçuş biraz gecikmeli olarak bitti, Köln Havalimanı'na indim. Sağolsun Gültekin Abi beni karşıladı, insan yüzü görmüş oldum.

Pegasus Hava Yolları'yla dönüş yolculuğu

Tabii dönüş yolculuğu da olaysız geçemezdi. Uçağın kalkmış olması gereken saatte güvenlik kontrolünden geçmiş, bekliyorduk...

Bir süre sonra aşağı inip bavullarımızı seçeceğimizi söylediler: Bir tane bavul fazlaymış.

Sırayla aşağı indik. -3 derece Köln soğuğunda (Almanya havası rüzgarlıdır, -3'te İstanbul'un -5'i gibi, Moskova'nın -15'i gibidir) dışarı çıkarıldık, bavullarımızı seçtik.

Uçak 35 dakika gecikmeli olarak kalktı, Captain Pilot'ımız kendilerine bağlı olmayan bir gecikmeden dolayı özür diledi. Check-in'in Pegasus Hava Yolları elemanlarınca hatalı yapılıp fazla sayıda bavulun uçak bagajına yollanması Pegasus Hava Yolları'nın değil, Mercedes gibi, BMW gibi sıfır hata efsaneleri üreten, "Alman mükemmelliyetçiliği" diye bir deyimi tüm lugatlara sokmuş Almanya'nın en büyük hub'larından Köln Havaalanı'nın hatasıymış.

Eee, Alman yorgun tabi. Sabah 7-18 fabrikada çalışıyor, ordan çıkıp geceyarısına kadar restaurantta çalışıyor, geceyarısından 7'ye kadar da havaalanında check-in yapıyor. Koşullar zor; yoksul ülke.

Buna da "olsun" dedim, yemedim ama yer gibi yaptım.

Çavuş kalk, komutan geliyor

Fantastik yolculuğumun diğer bir bombası acil çıkışta oturduğumdan dolayı güvenlik talimatlarını dinlemek zorunda olmam oldu. Zaten 3 gündür arabalarda, trenlerde yatıyorum, koltuğa kafamı koyar koymaz uyudum, hostes gelip uyandırdı.

Bu sefer ki hostes gayet insan bir arkadaştı ki, özür diledi, acil çıkışta oturduğunuz için sorumlu yolcusunuz dedi.

Yıllardır özellikle acil çıkış alan ve hiçbir seferinde uyandırılmamış olan biri olarak şaşırdım, ama hostesin insanlığından dolayı buna gerçekten "olsun" dedim. Hatta Pegasus Hava Yolları'nı tebrik ettim. Dünya havacılığında artık "aşmış" THY'nin, Ortadoğu'nun havacılık imparatoru Emirates'in, en güvenli havayolu listesinde ilk sıralarda yer alan Iberia'nın görmediğini görmüş, acil çıkışta oturanları uyandırıp nasıl yelek giydirileceğini anlatmayı görev bilmişler kendilerine.

Valla helal olsun!

Bu arada tekrar ediyorum, uyandırdıktan sonra özür dileyen hostes arkadaşın tavrı, gayet insani bir tavırdı, benim sözüm Pegasus Hava Yolları'na.

Pegasus Hava Yolları'nın son kazığı

Uçağın yarım saat geç inmesiyle de son kazığı yedim. 5:30'da inip havaalanından çıksaydım, yarım saatte boş yolda eve varacaktım. Ancak inmem 6.15'i bulunca boğaz köprüsü trafiğine de takılmış oldum, dolayısıyla eve varmam 2 saat sürdü.

He, ondan öncesi de var... Hangi birini anlatayım, unutuyorum. Pegasus Hava Yolları'nın ücretsiz otoparkına giden servisi caddede beklemek zorundaymışız. Yaklaşık 15 dakika bekledim. Şimdi diyeceksiniz ki, eh o kadar da olur burası Türkiye. Şubat soğuğunda sabah 6.30'da İstanbul'un doğu sınırına yakın çorak bir arazide 15 değil 5 dakika da beklenmiyor be... Hani içeride beklesek, servis gelince bize haber verilse, minibüsü "yakalamak" zorunda olmasak daha iyi olmaz mı?

Deterjan gibi, sabun gibi, bardak çanak gibi insan canına direkt kastetmeyen şeylerde fiyat rekabeti olur da, bu 29 TL'larla, 59 TL'larla daha ne kadar iş olur, ben bir kez daha düşüneceğim, size de aynısını tavsiye ederim. Bir yandan personeline uzun vadede ağır sağlık problemleri çıkaran, diğer yandan çevreye geri dönülmez zararlar veren bir sektörü çocuk oyuncağı haline getirmek ne kadar doğru?

Şimdi demem o ki, Pegasus Hava Yolları bana uzak, Allah'a yakın olsun. Bundan sonraki uçuşlarımda artık Village Airlines, Aerobumbum, Forestair, Uganda Airlines, Şereflikoçhisar Avialinia tarzı firmaları kullanmayı düşünüyorum...

kuş uçar
uçak uçar
o zaman kuş uçaktır

uçak Allah'a yakındır
Pegasus da uçaktır
o zaman Pegasus Allah'a yakındır

sözünden dönen puşttur

----------

Yazıyı bitirdikten sonra internet'te gezinirken aşağıdaki habere rastladım.


Habere göre 05.09.2009 tarihinde Bodrum-Ankara seferini yapan uçağın egzoz çıkışındaki ısı normalin üzerine çıkmış. Bu durumda genel uygulamaya göre uçağın en yakın havaalanına indirilip, bakım ve parça değişimi tamamlanmadan kesinlikle tekrar kullanılmaması gerekiyormuş, ancak yine Pegasus Hava Yolları durumu göz ardı edip normal uçuşunu tamamlamış. Bu durum olağan denetlemelerde tespit edilince 2 milyon dolar'dan fazla bir ceza kesilmiş Pegasus Hava Yolları'na...

Uçak kazaları istatistiklerinde egzozda çıkan yangından dolayı düşen uçak sayısını düşünürsek, durumun ciddiyeti iyice ortaya çıkıyor.

Çok tehlikeli çok... Very dangerous... Sehr geferlich... Ochen apasna... Molto perikroso...

----------

Bu arada yazıyı okuyan bir kaç arkadaş bunlar olağan şeyler, niye sinirleniyorsun diye yorumlarını iletti. Öncelikle insanlığımdan sinirleniyorum... İkincisi bu olayların hepsi daha önce başıma geldi ama ilk kez hepsi tek bir havayolunda bir anda başıma geliyor, onun şaşkınlığındayım...

10 yorum:

  1. Adsız25.2.10

    Geçmiş olsun Cemal! Bize de önemli bir ders oldu, teşekkürler dostum. Uçan attan da bu kadar hayır gelirdi zaten :) -kaan

    YanıtlaSil
  2. Adsız25.2.10

    arkadasım bırdahakı ucuslarında taılwınd ıle uc bence almanya ucuslarımzı da başladı...emın ol takdır edeceksın...

    YanıtlaSil
  3. atatürk'ten uçuş var mı? :D

    YanıtlaSil
  4. Adsız25.4.10

    uzgunum dostum paris samsun biletimi yaziyi okumadan once almistim allahim bana hayirli yolculuk nasip etsin celil

    YanıtlaSil
  5. Adsız2.9.10

    yaşadığınız olaylar gerçekten üzücü ve havacılık gibi bir sektörün rekabet uğruna çocuk oyuncağına çevrilmesine bende karşıyım. ucuz etin yahnisi pek oluyor gerçekten. kaba davranan personel de bu anlayışın bir sonucudur doğal olarak. ancak 3 noktaya parmak basmak istiyorum ki bu noktalarda pegasus havayollarının suçu olmayabilir. uçağa vaktinde alınıp yarım saat sonra kalkmanız birçok nedenden kaynaklabilir ve bu nedenler genellikle havayolu kaynaklı değildir. aynı şekilde uçağın kalkış saati geldiği halde sizin uçağa alınmamış olmanız da havayolundan kaynaklanmıyor olabilir. teknik detaylarla kimsenin canını sıkmak istemem ama örnek olarak havadaki veya havaalanındaki yer trafiği olabilir neden. uçağa vaktinde alındığınız halde yarım saat geç kalkmanız çok büyük bir ihtimalle bu yüzdendir. uçağa geç alınmanız konusu ise büyük bir ihtimalle uçağın bir önceki seferinden geç gelmesindendir. bir önceki seferden geç gelmesi de yukarıda bahsettiğim nedenlerden veya başka birçok nedenden kaynaklanabilir. havayolundan da kaynaklanmış olabilir, olmayabilirde. bu tip gecikmeleri her havayolu yaşar. adından övgüyle bahsettiğiniz iberia ve emirates dahil. hatta her gün bu uçaklarda gecikmeler olur. bunu bu uçakların ve daha birçoğunun yer hizmetlerini veren bir firmada çalışan ve bu bilgileri kayıt altında tutmakla yükümlü biri olarak söylüyorum. acil çıkışlarda oturan yolcuların yükümlülüklerinin anlatılması konusuna gelince, bu her havayolunun yaparsa iyi olur değil, yapması gereken bir husus. üstüne basarak söylüyorum bu bir gereklilik. havacılık kanunları uyarınca hemde. hatta herkes bu koltuklarda oturtulmaz. zira acil durumlarda diğer yolcuların hayatı burada oturan yolculara bağlı olabilir. buradaki hata bu uyarının yanlış zamanda yapılmış olması. kontuarda check-in işleminiz yapılıp yer numarası verilirken bu hususun size açıklanması ve kabul etmiyorsanız başka bir koltuk verilmesi gerekirdi. egsozdan çıkan ısının ölçüm değerlerinin yüksek çıkması konusunda ise emin olmamakla birlikte yanlış hatırlamıyor isem pegasus aklanmıştı. son olarak bagaj seçme dediğiniz işlem gene pegasus havayollarının suçu olmayabilir. anladığım kadarı ile çok sık uçan birisiniz ve bagajlara check-in esnasında bilgisardan otomatik olarak çıkan etiketlerin takıldığını bilirsiniz. bazen bu sistemler hata yapabilir ve çift etiket girebilir. ancak çift etiket çıkmaz. bu durumda sistemde 1 bagaj fazla olabilir. bunun tam tersi de olabilir. yani 1 bagaj eksik. uçak altında bagajlar yüklenirken tekrar sayılır ve kontuardan verilen sayı ile tutmazsa o zaman hatanın nerede olduğu bulunmaya çalışılır. uçak altında tekrar sayım alındığı halde sayı gene tutmayabilir ve bu uçak altıda görevli personelin hatalı sayımından kaynaklanabilir. bu personel ise kesinlikle pagasus çalışanı değildir. kölnde yer hizmeti aldığı firmanın bir çalışanıdır. zaman kısıtlı olduğu için her zaman hatanın nerde olduğu o an bulanamayabilir ve o zaman yolculardan uçuş güvenliğini sağlamak amacı ile bagajlarını göstermeleri istenir. bu kural gene her havayolu için geçerlidir. zira fazla bagaj sahipsiz kabul edilir ve sahipsiz bagaj gene havacılık kuralları gereği uçağa yüklenemez. içinde bomba bile olabilir. bu kurallar yaşanan acı tecrübeler sonucunda konmuş kurallardır maalesef. hatta kimi havayolları bu uygulamayı bazı destinasyonlarına uçuşlarında ve kimi havayolları da her uçuşunda standart olarak gerçekleştirmektedir. amacım sizi haksız çıkartmak değil elbette. sadece yaşadığınız sorunların hepsinin havayolu kaynaklı olmayabileceğini belirtmek istedim. herkese sorunsuz uçuşlar dilerim.

    YanıtlaSil
  6. Adsız2.9.10

    hmmmm. yarum için karakter sayısı sınırlaması var sanırım zira yaptığım ilk yorum sayfaya eklenmedi

    YanıtlaSil
  7. Merhaba, uzuuun yorum için teşekkürler. :) Tabii ki tüm bu olanların çoğu, hatta dediğiniz gibi belki hepsi, havayolu dışında olan nedenlerden kaynaklanıyor. Ancak dediğim gibi, hayatımda ilk defa hepsi birden bir ucuşta oldu. Üstelik, Pegasus'la ilk uçuşumda (şu an için ilk ve son) oluyor!

    Yine geç kalkmayla ilgili Pegasus'un kendi sitesindeki bir bilgiye dikkat çekmek istiyorum, Temmuz 2010 zamanında kalkış oranı %63.74 demişler. Yani, kendi yayımladıkları orana göre bile hemen hemen her 10 uçaktan 4'ü geç kalkıyor, ki bence bu bile büyük bir göstergedir.

    Ayrıca yazımın ana konusu "Pegasus'un kötü bir havayolu" olması değil, reklama harcadığı para/çabayı kalitesine harcamasının daha hayırlı olacağı. Yoksa uçuş noktasını hızla artırdı, Avrupa'da adı duyulmuş bir havayolu oldu. Görece başarılı bir havayolu. Ancak ben yazdıklarımın neden olduğu tedirginliği yaşamak istemiyorum, hele yerden 20.000 metre yüksekte hiç...

    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
  8. Adsız2.11.10

    Ama gecikme oldu, rötar yaptı demişsiniz. Halbuki reklamlarında Pegasus ne diyor? "Bizimki 77 santim değil ama tam zamanında kalkıyor" (http://www.yazetehaber.com/haber_detayi.asp?id=14053)

    YanıtlaSil
  9. Oha bunu duymamıştım :)) Yorum bile yapamadım. Bu arada önyargımı kırdım, Pegasus'la Türkiye içinde bir uçuş daha yaptım, 35 dk. gecikme dışında tamamen sorunsuzdu. :) 35 dakika da normaldir, artık bir şey demiyorum.

    YanıtlaSil
  10. Adsız2.4.14

    AVRASYA SEYAHAT

    Aracımı 11-03-2014 te bıraktım servis benimle beraber park alanına geldi ve 10 dk kadar sonra Sabiha Gökçen e varmıştık. Dönüşte de iner inmez aradım dk kadar sonra servis geldi. Valizlere yardım etti.Yolda ihtiyacım olan birşey varsa uğrayabileceğini söyledi.Çok sıcakkanlı ve titiz insanlar .Kesinlikle tavsiye ederim. Sabiha Gökçene bıraksanız 33 tl günlük ve yetiştiğinizde arabaya gitmek(çocukla ve gece ) zor oluyor. Kapı önünden aldılar ve arabımza bıraktılar. Tereddütünüz olmasın. İçiniz rahat gidin ve gelin..

    Otopark Ayrıca üzeri kapalı ve güvenlikliydi.. bizim için mükemmel bir hizmeti

    eotopark.com diye siteleri var oradan online rezervasyon yapıp gittiğimiz içinde ekstra indirim kazandık. bu hizmet gerçekten çok harika size tasviye ederim

    YanıtlaSil